bir kez

-i bir kez denemek adam adamı bir kez aldatır ana deftere bir kez kaydetme ayda bir kez beni bir kez aldatanın ayıbı ona, iki kez aldatanın ayıbı bana bir kez bile vurmadan bir kez çalıştır bir kez çiçeklenen bitkiler bir kez daha bir kez daha bölmek bir kez daha durup düşünme bir kez daha düşünmek bir kez daha düşünüp ilk fikrinden vazgeçmek bir kez daha kontrol edin bir kez denemek bir kez görmek bir kez olarak bir kez sevilip onu yitirmiş olmak, hiç bir zaman sevilmemiş olmaktan daha iyidir bir kez sor bir kez şansını denemek bir kez şüphelenmeye görsün bir kez tara bir kez tecrübe etmek bir kez yanan çocuk ateşten sakınmayı öğrenir bir kez yanıp sön bir kez yapılan harcama bir kez yaz çok kez oku bir kez yaz çok kez oku (write once read many) bir kez yazdıktan sonra veride değişiklik yapılamayan bellek bir kez yoksay bir şeyi bir kez tecrübe etmek birbirlerini bir kez gören kişiler biri beni bir kez aldatırsa o utanmalı, iki kez aldatırsa ben bölünmüşü bir kez daha bölmek düşün bir kez günde bir kez haftada bir kez hayatta bir kez karşılaşılacak şans hep korku içinde yaşamaktansa bir kez tehlikeyi göğüslemek gerek hepinize bir kez daha milyonlarca teşükkerler hepsini bir kez dene her hücreyi sadece bir kez numaralandır her köpeğin bir kez ısırmasına göz yumulur insanoğlu yalnız bir kez ölür iş bir kez ters gitti mi, öyle sürer ortaçağlarda yılda bir kez düzenlendiğine inanılan oyunun bir kez dönmesi saatte bir kez sadece bir kez senede bir kez olan son bir kez söz ağızdan bir kez çıkar söz bir kez söylenince başkasının malı olur şans kapıyı bir kez çalar yalnız bir kez yalnız bir kez geçen kelime yılbaşı yılda bir kez gelir yılda bir kez yılda bir kez çıkan yayın yılda bir kez kızgınlık gösteren hayvan yılda bir kez olan yılda bir kez yayımlanan dergi yılda bir kez yayımlanan kitap yunanlılar, yılda yalnız bir kez gerçeği söylerler